VyRr. 4. Sınıf Türkçe Spor ve sağlık arasında nasıl bir ilişki vardır? konusunu kısaca ve uzun ele ve sağlık arasında nasıl bir ilişki vardır? konusu ile ilgili kısaca bir yazı örneği ;Cevap Spor ve sağlık arasında doğru bir orantı vardır. Spor yapan insanın vücudu dinç, sağlıklı eklemleri elastik şekilde kolay hareket edebilen, aşırı yağ ve kilosu olmayan bir vücuda sahip ve sağlık arasında nasıl bir ilişki vardır? konusu ile ilgili uzun bir yazı örneği ;Cevap Spor yapan ve yapmayan insanları yaşlarına göre kıyasladığımız zaman yaşamı boyunca spor yapmış yaşlı bir insanın, diğer yaşıtlarına göre dinç daha sağlıklı be daha sosyal oldukları görülür spor yapan kişiler in kas grupları iskelet sistemi, sinir sistemi daha iyi çalışır. Spor yapan insanların evde boş oturan insanlara göre daha enerjik olduğu görünür. Spor yapan insanların zihinleri daha iyi ve sıkıntı gibi durumlarda kolu yaparak bu negatif enerjiyi vücutlarından atarlar. Ter vücuttaki toksinleri ve zararlı maddeleri atma refleksidir. Takımlar halinde yapılan sporlar kişiler daha sosyal olurlar. Spor ve sağlık arasında nasıl bir ilişki vardır?Konusu Hakkında Soru Sormak İster Misiniz ? Yorum ve Düşüncelerinizin Bizim İçin Ne Kadar Değerli Olduğunu Biliyor Musunuz ? Destek ve Yorumlarınız için Tıklayınız...
4. Sınıf Türkçe yazımızda Spor ve sağlık arasında nasıl bir ilişki vardır? ders konusu kısaca ele alacağız. Cevap Spor ve sağlık arasında dengeli bir ilişki vardır. Sağlık olan bir kişi sporda başarılı olur. Aynı şekilde spor yapan bir kişi sağlıklı bir şekilde hayatına devam eder. Spor ve sağlık arasında nasıl bir ilişki vardır? yazısı hakkında görüş ve önerilerinizi yorum kısmına yazabilirsiniz. Değerli ziyaretçilerimiz yorumlarınız bizim için önemlidir. Ödevini Bulamadıysan ARA
Avustralya'nın Ankara Büyükelçisi Miles Armitage, Türkiye ile Avustralya ilişkileri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. İki önemli yatırım kararı alındığını açıklayan Armitage, "Birbirine karşı bir dönem savaşan ülkeler arasındaki ilişkilerin iyi bir dostluğa ve iş birliğine dönüşmesi uluslararası ilişkilerde çok nadir görülen bir durumdur. Bu bağdan gurur duyuyoruz." dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a güven mektubunu 14 Ekim 2021'de sunarak görevine başlayan Avustralya'nın Ankara Büyükelçisi Miles Armitage, Türkiye'deki ilk röportajında AA ekibini konutunda ağırladı. Armitage, Türkiye ile ilgili izlenimlerini, iki ülke arasındaki "eşsiz" olarak tanımladığı ikili ilişkileri, Türkiye'deki özel yaşamını, büyükelçilik döneminde gerçekleştirmek istediği hedefleri anlattı. "30 YIL SONRA TÜRKİYE'DE OLMAK HARİKA" Armitage, Türkiye'de yaşamaktan dolayı çok memnun olduğunu, Türkiye'de bulunmanın kendisi için nostaljik bir anlamı olduğunu söyledi. Kendisi 16 yaşındayken ailesiyle birlikte yaptıkları cruise seyahatindeki duraklardan birinin Türkiye olduğunu belirten Armitage, "Bu ziyaretin ardından 20'li yaşlarımda sırt çantalı bir gezgin olarak Türkiye'ye geldim. İstanbul, Kapadokya, Çanakkale ve Gelibolu Yarımadası'na seyahat etmiştim." diye konuştu. Armitage, o dönem yaptığı bu gezilerden çok güçlü bir izlenimle ayrıldığının altını çizerek, şunları ifade etti "Bu seyahatlerde Türk halkının misafirperverliğine, cömertliğine ve doğadaki muhteşem manzaralara tanıklık ettim. Gezdiğimiz yerlerdeki dükkanlarda çay içtik, insanlarla sohbet ettik. Çok güzel anılardı. Tam 30 yıl sonra yeniden bu muhteşem ülkeyi gezmek için daha uzun bir vakte sahip olmak harika." Armitage, Türkiye'nin değişik kültürlerden insanların oluşturduğu sıra dışı bir ülke olduğunu vurguladı. "SAVAŞÇI OLARAK GELDİK İLİŞKİMİZ DOSTLUKLA NETİCELENDİ" Türkiye ile Avustralya arasındaki ikili ilişkilerin oldukça sağlam temeller üzerine inşa edildiğine dikkati çeken Armitage, 1. Dünya Savaşı'nda Gelibolu'ya savaşmak için gelen Avustralyalı askerlere atfen, "Buraya savaşçı olarak geldik ancak Türkiye ile ilişkimiz dostlukla neticelendi." ifadesini kullandı. Armitage, iki ülke arasında "eşsiz bir bağ" olduğunu vurgulayarak, "Birbiriyle savaşan ülkeler arasındaki ilişkilerin bu denli iyi bir dostluğa ve iş birliğine dönüşmesi uluslararası ilişkilerde çok nadir görülen bir durumdur. Bu bağdan gurur duyuyoruz." şeklinde konuştu. "ÖNCELİĞİM İKİLİ TİCARİ İLİŞKİLERİN VE YATIRIMLARIN ARTMASI" Armitage, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 2 milyar dolar civarında olduğu, ancak G20 düzeyinde ekonomiye sahip iki ülke için bu rakamın daha yüksek olması gerektiği değerlendirmesinde bulundu. Görev süresi boyunca bu rakamı artırmak için çaba göstereceğini belirten Armitage, "Yakın dönemde biri bioteknoloji, diğeri de finans teknolojiisi olmak üzere iki Avustralya firması Türkiye'ye yatırım yapma kararı aldı. Bu alanlar daha fazla iş birliği yapabileceğimiz sektörler. Benim önceliğim bu tür ticari iş birliklerinin ve yatırımların artmasını sağlamak." dedi. Armitage, iki ülkenin geliştirebileceği bir başka alanın da eğitim sektörü olduğuna işaret etti. Uluslararası öğrenciler için önemli bir eğitim durağı olan Avustralya'nın pandemi döneminde öğrenci kaybettiğine değinen Armitage, azalan öğrenci kapasitesini yeniden artırmak istedikleri ülkelerin başında Türkiye'nin geldiğini kaydetti. Armitage, iki ülkenin birçok ortak siyasi organizasyonun üyesi olduğunu hatırlatarak, birlikte çalıştıkları G-20, OECD VE MIKTA Meksika-Endonezya-Güney Kore-Türkiye-Avustralya'dan oluşan istişare platformu gibi kuruluşların da aracılığıyla ilişkilerin daha da arttırılmasını hedeflediklerini söyledi. "TÜRKİYE'DE TREN, DENİZ, HAVA YOLLARI VE KÖPRÜLER ÜST DÜZEY BAĞLANTIYA SAHİP" Armitage, Türkiye'nin ekonomik ve üretim kapasitesine de vurgu yaparak, "Türkiye, neredeyse her türlü üretimin yapılabildiği bir ülke. Beyaz eşyadan arabaya, son derece nitelikli savunma malzemelerine kadar birçok alanda üretim yapılabiliyor." diye konuştu Türkiye'deki üstün üretim kapasitesinin kendisini etkilediğine işaret eden Armitage, "Avrupa'nın pek çok yerine gittiğinizde birçok şeyin Türkiye'de üretildiğini görüyorsunuz." dedi. Armitage, Türkiye'nin olağanüstü bir altyapı yatırım gücüne sahip olduğuna tanıklık ettiğini belirterek, "Türkiye ülke içinde herhangi bir yere ulaşımın kolaylıkla sağlanabildiği çok iyi bir ulaşım ağına sahip. Buradaki tren, deniz ve hava yolları ile köprüler oldukça üst düzeyde bağlantıya sahip." ifadesini kullandı. Türkiye'deki sağlık sisteminin pandemi döneminde kapasitesini kanıtladığının altını çizen Armitage, Türk sağlık sisteminin insanlar için "oldukça ulaşılabilir ve kullanışlı" olduğunu söyledi. Armitage, Türkiye ile Avustralya arasında direkt bir uçuşun olmadığına dikkati çekerek, Avustralya'da yaşayan 100 bin Türk asıllı kişi de göz önüne alındığında dünyanın birçok yerine direkt uçan Türkiye Hava Yolları'nın da dahil olacağı bir anlaşmanın iki taraf için de çok faydalı bir iş birliği olacağına inandığını aktardı. "TÜRKİYE İLE AMACIMIZ ORTAK" Armitage, küresel ısınmayla bağlantılı olarak son dönemde ülkesinde de orman yangınları ve doğal afetlerin görüldüğüne dikkati çekerek, özellikle 2019'da yaşadıkları orman yangınını dönemin Avustralya Başbakanı'nın "100 yılda bir yaşanacak bir doğa olayı" olarak nitelediğine işaret etti. Bu felaketlerle ilgili alınabilecek önlemlere ilişkin olarak Avustralya hükümetinin 2030 yılına kadar uygulamak üzere bir yol haritasına sahip olduğunu anlatan Armitage, bu tarihe kadar emisyon oranlarının yüzde 43 azaltılmasını hedeflediklerini söyledi. Armitage, Türkiye gibi kendi ülkelerinin de elektrik üretiminde gaz ve kömür temelli bir yapıya sahip olduğunu dile getirerek, Türkiye'nin de bu konudaki yatırımlarına atıfla, "Küresel ısınmaya karşı önlemlerde Türkiye ile amacımız ortak." değerlendirmesinde bulundu. Kovid-19 ile mücadeleye değinen Armitage, ülke olarak bu konuda iyi bir iş çıkardıklarına inandığını ancak yeni varyantlarla karşılaştıklarını kaydetti. Armitage, şu ifadeleri kullandı "Bu süreçte oldukça katı önlemler aldık. İki yıl boyunca Avustralya'nın bazı kısımlarını kapattık, böylece ülke içindeki seyahati kısıtlamış olduk. Ölüm oranlarını azaltma konusunda iyi bir iş çıkarttık. 16 yaş üstündeki çift doz aşımız yüzde 96. Aynı zamanda bölgemizde de özellikle Güney Pasifik ve Güney Doğu Asya ülkelerinde, çok aktif olarak çalıştık. Bu ülkelere 14 milyon doz aşı desteği sağladık." BÜYÜKELÇİ ÜLKESİNİN ÜLKESİNİN GEÇMİŞİNE İLİŞKİN KONUŞTU Avustralya'da nüfusun yüzde 2'sini oluşturan yerli halkla ilgili geçmişten gelen sorunların çözümü için uzun yıllardır hükümet düzeyinde çalışmalar yapıldığı bilgisini veren Armitage, 2017'de yayımlanan "Uluru Bildirisi"yle Avustralya'nın yerli toplumuyla uzlaşma süreci için önemli bir adım atıldığını vurguladı. Armitage, "Avustralya, dünya üzerinde yaşayan en eski kültüre ev sahipliği yapıyor. Tarihimizin bazı bölümlerinin acı verici olduğu doğru. Bu konuyu ele alma sürecimiz devam ediyor. Katedecek çok yolumuz var. Bunlar basit meseleler değil ancak bununla yüzleşiyoruz." dedi. Avustralya hükümetinin yerlilerin sesini duyuracak yasa için çalışmalarını sürdürdüğünü dile getiren Armitage, meclisin bir referandum planladığını ve ardından tüm tartışmaları ele alarak yerli Halkın sesini yasal bir çerçevenin içine dahil etmek istediklerini ifade etti. Armitage, tüm bu çabaların Avustralya'da yaşayan yerli halkın varlığını tanımak için çok önemli bir adım olacağının altını çizerek, hem ulusal hem de uluslararası anlamda bu konunun ele alınması için ellerinden geleni yapacaklarını vurguladı.
Google Haberlere Abone ol 08 Ağustos 2022 1357 Son Güncelleme 08 Ağustos 2022 1359 Kerbela olayı nedir, Kerbela ne demek, ne zaman yaşandı, şehitleri kim, kısaca tarihçesi nedir, kim döneminde meydana geldi, Kerbela nerede? Bütün Müslümanların yüreğini dağlayan, tarihe kara bir leke olarak geçen hadiselerin başında gelir Kerbela vakası. İslam tarihinin en trajik olaylarından biri olarak bilinen Kerbela Vakası, üzerinden yüzyıllar geçmesine rağmen hala ilk günkü acı gibi hatırlanır ve yad edilir. Kerbela olayı nedir, Kerbela ne demek, ne zaman yaşandı, şehitleri kim, kısaca tarihçesi nedir? Kerbela nedir, Kerbela olayı nerede, ne zaman yaşandı, kim döneminde meydana geldi, Kerbela nerede? Kerbela, Irak sınırları içinde yer alan bir bölgenin adıdır. Kerbela Katliamı ise, Müslümanların tarihinde yaşanan en trajik olaylardan biridir. Peygamber Efendimiz'in torunu Hz. Hüseyin'e bağlı küçük bir grupla, Emevi halifesi Yezid'e bağlı ordu Hicri 61. Yılın 10 Muharrem gününde, bugün Irak sınırlarında olan Kerbela'da karşılaşmış, aralarında çocuk ve kadınlarında da bulunduğu Hz. Hüseyin ve maiyetindekiler şehid edilmişti. Muaviye'nin ölümünden sonra Yezid'in halife olmasına başta Hz. Ali'nin yönetim merkezi seçtiği Küfe'deki halk olmak üzere Müslümanlar tepki göstermişti. Şura ve seçim sistemine dayanmayarak Yezid'in halife olması Müslümanlar arasında ayrılıklar çıkacağına bir işaretti. Öncelikle Hz. Ali'ye bağlılıkları ile bilinen Küfe halkı Hz. Hüseyin'e bir mektup yazarak onu Küfe'ye davet etmişlerdi. Emeviler döneminde Şam'ın başkent seçilmesi, fetihlerin merkezinin bu şehrin olması eski başkentin gelirlerinde azalmaya yol açmış ve siyasi önemini kaybetmişti. Hz. Ali'ye bağlılığı ile bilinen Müslim bin Akil ve Hani bin Urve'nin Küfe'ye yeni atanan Emevi halifesi Ubeydullah tarafından öldürülmesi tepkilere neden olmuştu. Hz. Hüseyin başta Abdullah bin Abbas tarafından Küfe'ye gitmemesi konusunda uyarılmış hatta tarihi kaynaklara göre devrin şairi Ferazdak "Küfe'ye gitme, onların gönlü seninle fakat kılıçları Ümmeyye oğullarıyladır" demişti. SAVAŞ MEYDANINDA HZ. HÜSEYİN'İ TERK ETTİLER Hz. Hüseyin ve Emevi ordusu arasındaki savaş Bağdat'a 100 kilometre uzaklıktaki Kerbela'da başladı. Savaş başlamadan önce bir grup Hz. Hüseyin'i terk ederek Emevi valisi Ömer bin Saad'ın tarafına geçti. Emevi ordusu önce Hz. Hüseyin'i korumaya çalışanları öldürdü yalnız Hz. Hüseyin kalınca da Ömer bin Saad'ın emriyle onun üzerine yürüdüler. Hz. Hüseyin ve beraberindeki 72 kişi katledildi. HZ. HÜSEYİN'İN MÜBAREK BAŞINI KESTİLER Hz. Hüseyin'in ve öldürülenlerin mübarek başları kesilerek önce Küfe'ye sonra da Şam'a gönderildi. Şam'a gönderilenler arasında Hz. Hüseyin'in refakatindeki kadınlar ve çocuklar da vardı. Bu kadınlar ve çocuklar bir yıl gözetim altında tutulmuş daha sonra serbest bırakılmışlardı. Kerbela nedir, Kerbela olayı nerede, ne zaman yaşandı, kim döneminde meydana geldi, Kerbela nerede? Hz. Hüseyin'in Kerbela'da şehid edilmesi, Ehli Beyt'in de büyük bir kısmının yok edilmesine neden olmuştu. Emevi halifesi Yezid rakipsiz kalırken Şia hareketinin de ortaya çıkmasına sebep olmuştu. Şia, Kerbela olayından sonra sadece bir mezhep olarak ortaya çıkmamış aynı zamanda ehl-i beyt adına politik bir harekete de dönüşmüştü. Bazı kesimler, Emevîlerin veraset yoluyla iktidarın devri anlayışına tepki olarak hilâfetin sadece Hz. Ali soyundan gelenlerin hakkı olduğu tezini savunmaya, hatta bunu bir akîde olarak benimsemeye başlamışlardı. BÜTÜN MÜSLÜMANLARI ÜZEN HADİSE Kerbela olayı sadece Şia'nın kınadığı bir olay değildir. Sünni ve Şia dünyasının beraberce karşı durduğu hazin bir katliam hadisesidir.. Çünkü tüm Müslümanlar Hz. Hüseyin'in katledilmesini trajik bir olay olarak yüzyıllardır hatırlamış ve başta Yezid olmak üzere katliamda payı olanları lanetlemişlerdir. Kerbela nedir, Kerbela olayı nerede, ne zaman yaşandı, kim döneminde meydana geldi, Kerbela nerede? Hz. Hüseyin'in naaşı Kerbela halkı tarafından defnedildikten sonra Abbasi Halifesi el Mütevekkil tarafından türbesi yapılmıştı. Büveyhioğulları, Sultan Melikşah ve İlhanlı hükümdarı Gazan Muhammed tarafından türbe yenilenmiş, Osmanlı sultanı III. Murad tarafından tekrar yapılmıştı.
Bu yazımızda fiziksel aktivite ile sağlık arasında nasıl bir ilişki vardır kısaca olarak bilgi aktaracağız. Sağlıklı yaşamak için birçok faaliyet yapmak gerekir. Düzenli spor yapmak ve dengeli beslenmek bunların başında gelmektedir. Beslenmek ve fiziksel aktivite yapmak sağlıklı yaşamanın şartlarındandır. Çünkü sağlıklı yaşamak için organların, sistemlerin ve dokuların düzgün çalışması gerekir. Fiziksel aktivite, spor yapmak olarak çevrilebilir. Spor yapmak, sağlıklı yaşamanın bir şartıdır. Bu nedenle fiziksel aktivite ile sağlık arasında bir ilişki vardır. Spor yapmak, vücudun doğru ve düzgün çalışmasını sağlar. Organların, sitemlerin ve dokuların düzenli çalışmasını sağlar. Bu da sağlıklı yaşamanın en temel kaynağıdır. Beden sağlığının korunmasının yanında ruh sağlığının korunması da sporla sağlanabilir. Sporun çok yönlü etkileri bulunmaktadır.
spor ve sağlık arasındaki ilişki kısaca