YARAŞİD-Bu mübarek ism-i celili yatsı namazını kıldıktan sonra: Ya Raşid diye 100 defa okuyan kimsenin amelleri kabul edilir. Dileklerine nail olur. Dileklerine nail olur. ESTAĞFİRULLAH-EL AZİME VE ETUBÜ İLEYH-Her namazdan sonra 70 defa okuyanı ve yanındakileri dertlerden, sıkıntılardan, hastalıklardan kurtarır.
Er-Rahman anlamı nedir? İşte detaylar Rahmet ve merhamet; acıma, bağışlama, kalp yufkalığı, şefkat ve ihsân anlamlarına gelir. “Rahmân” ve “Rahîm” isimleri, “çok şefkat ve merhamet eden” anlamındadır. Kur’ân’da “Rahmân” ismi elli yedi, “Rahîm” ismi yüz on beş defa Allah’a (C.C.) nisbet
Ömer (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Dua sema ile arz arasında durur. Bana salat okunmadıkça, Allah'a yükselmez. (Beni hayvanına binen yolcunun maşrabası yerine tutmayın. Bana, duanızın başında, ortasında ve sonunda salât okuyun.)" Tirmizî, Salât 352, (486).
Cenazenin bir an önce yıkanıp kefenlenmesi ve cenaze namazı kılınarak defnedilmesi müstehaptır. Cenaze şöyle yıkanır: Yıkayan, cenazeyi yıkamaya niyet ederek besmele çeker ve yıkama bitinceye kadar arada, “Gufrâneke yâ Rahmân (Bu cenaze, artık senin af ve mağfiretinle baş başa, sen onu bağışla ey Rahmân olan Allah
İslâm âlemi olarak 17 Temmuz 2015/1 Şevvâl 1436 Cuma günü yeni bir Ramazan Bayramına daha milletçe huzur ve mutluluk içinde kavuşmuş bulunuyoruz. Rabbimize sonsuz hamd ü senalar olsun. Ramazan-ı şerif, her yıl ruh dünyamıza güzellik, gönüllerimize zenginlik vermek, iradelerimizi eğitmek ve toplumsal hayata huzur iklimi getirmek üzere yücelerden gelen bir kutlu
f7r9AZ. İçindekiler1 Hasbünallahü ve nimel vekil nimel mevla ve Nimen nasir gufraneke Rabbena ve ileykel Masir ne demek?2 O ne güzel vekildir Arapça?3 Nimel mevla ve Nimen Nasir ne demek?4 Hasbinallah ve nimel vekil günde kaç defa okunmalı?5 Hasbinallahu ve ni’mel vekil ne demek?6 Allah bize yeter o ne güzel vekildir ayeti Arapçası?7 Hasbunallahu ve ni’mel vekil nimel mevla ve ni me n Nasîr ne demek?8 Hasbinallahi ve ni’mel vekil ve nimel mevla ve Nimen Nasir ne demek?Hasbünallahü ve nimel vekil nimel mevla ve Nimen nasir gufraneke Rabbena ve ileykel Masir ne demek?“Hasbunallahu ve ni'mel vekil ni'mel Mevla ve ni'me'n nasîr” “Allah Teala, bize yeter, O ne güzel vekildir. Ne güzel Mevla ve ne güzel yardımcıdır.” ğufrâneke rabbenâ ve ileykel masîr" duasının anlamı da şöyledir ; "işittik ve itaat ettik, affına sığındık ya rabbi, dönüş sanadır."O ne güzel vekildir Arapça?BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM Hasbinallah ve nimel vekil Arapça yazılışı; حَسْبُنَا اللهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ Hasbinallah ve nimel vekil Türkçe anlamı; Allah bana yeter O, ne güzel bir mevla ve Nimen Nasir ne demek?Duanın Türkçe anlamı Allah bize yeter ve o ne güzel vekildir ve nimel vekil günde kaç defa okunmalı?Hasbünallahü ve nimel vekil Türkçe anlamı Allah bize yeter, O ne güzel vekildir. Hasbünallahü ve nimel vekil faziletleri ise saymak ile bitemeyecek kadar çoktur. Gün içerisinde en az 100 defa okunması kişinin sıkıntılarından bir an önce kurtulmasına ve dualarının kabul olunmasına vesile ve ni’mel vekil ne demek?Hasbünallahü ve nimel vekil'in Türkçe anlamı "Allah bize yeter, O ne güzel vekildir" bize yeter o ne güzel vekildir ayeti Arapçası?♡ حَسْبُنَا اللَّهُ وَنِعْمَ الْوَكِيل ُ ♡. "Allah Bize Yeter O Ne Güzel Vekildir." . . .Hasbunallahu ve ni’mel vekil nimel mevla ve ni me n Nasîr ne demek?“Hasbunallahu ve ni'mel vekil ni'mel Mevla ve ni'me'n nasîr” “Allah Teala, bize yeter, O ne güzel vekildir. Ne güzel Mevla ve ne güzel yardımcıdır.” ğufrâneke rabbenâ ve ileykel masîr" duasının anlamı da şöyledir ; "işittik ve itaat ettik, affına sığındık ya rabbi, dönüş sanadır."Hasbinallahi ve ni’mel vekil ve nimel mevla ve Nimen Nasir ne demek?Allah bize yeter O ne güzel Vekil ne güzel Mevla ne güzel Yardımcıdır. Hasbunallahu ve nimel Vekil nimel Mevla ve nimel Nasir. Allah bize yeter O ne güzel Vekil ne güzel Mevla ne güzel dolaşımı
Gufran isminin anlamı Önerir misin? Gufran isminin anlamı, üç farklı şekilde günahları affedip örtmesi, affıCinsiyeti ÜniseksKökeni ArapçaKuran 'da geçmiyor. Gufran ne demek? Bu kısımda Gufran isminin sözlük anlamını iki farklı sözlükten Türkçe LügatıAffetme, yarlıgama, merhamet Genel Türkçe SözlükBağışlama İSTATİSTİK Türkiye'de Gufran ismini kullanan 344 kişi bulunmaktadır. İstanbul'da Gufran ismini kullanan 44 kişi Gufran ismini kullanan 17 kişi Gufran ismini kullanan 17 kişi bulunmaktadır. Türkiye4248. Efe Baran4249. Gufran4250. Ahmet ŞamilÜniseks309. Nidal310. Gufran311. Alya NazSon 1 yıldaki artış56 Gufran en çok kullanılan 4249. isimleri arasında, en çok kullanılan 310. ismini kullananların sayısı, son bir yılda 56 kişi artmıştır. Gufran isminin isimbululutunda görüntülenme sayısı beşyüz bir kişi Gufran ismini öneriyor, sıfır kişi önermiyor. ANALİZ Özellik Renk Çalışma ve eğlenceyi bir arada yürütebilen güleryüzleriyle etrafına neşe saçan insanlardır. Eşlerine ve çocuklarına oldukça bağlıdırlar. Sadıktırlar. İnsanları olumsuz zamanlarında motive etmekten oldukça keyif alırlar. Bu yüzden genelde kötü gün güçlü karakterleri yönleriİnsalcıl, özgürlükçü ruha sahip, üretken, sosyal, yenilikçi, mantıklı, ekip çalışmasın yatkın, geleceğe yönelik, arkadaş canlısı, sağduyulu, entelektüel, dışadönükOlumsuz yönleriFazla kontrolcü, fazla otoriter, çekingen, duyguları aşırı kontrol altına alan, duygusallıktan uzak, görev düşkünüFiziksel özellikleriGeniş alınlı, düz kaşlara sahip, yüz çevresi oval olup, göz hizasından aşağı inildikçe daralmakta, parmakları ince , el ve ayaklar uzun, uzun bir boyna sahip, gözler küçük ve kısık,kararlı bakışlara sahip, ebeveynlerine göre daha uzun boyludur. Kişiye Gufran ismiyle hitap ettiğimiz zaman harflerin titreşimleri hem toplumda hem de hitap ettiğimiz kişide kişiliğine ait anlamalar İnatçı kişilik, gerginlik çağrıştırır, g harfinin olması Bereketi ve bolluğu çağrıştırır, bir taneden fazla olmaması kaydıyla Uysal, güvenilir anlamı uyandırır,bu harf isminizde Tereddütlü birini çağrıştırır, olmasa da Atılgan-enerjik anlamı uyandırır,ikiden fazla bu harften Sağduyulu bir özelliğe sahip olduğunu çağrıştırır, n harfi fena değildir. Gufran ismindeki insanlar girdikleri ortamda pozitif enerjiler yayarlar ve herkes tarafından sevilirler. Sorumluluk sahibi ve güvenilir insanlardır. Etrafındakileri espri yeteneğiyle kendine çekerler . Hayvansever ve yardımsever kimselerdir. Güzel ve temiz giyinirler , girdikleri ortamda giyimleri ile dikkatleri üzerine toplarlar. Kariyerlerinde yoğun tempoda çalışırlar fakat kısa sürede yükselişe geçerler. Partnerlerinde az biraz da olsa kendilerini aralar, uyumlu bir çift olmak onlar için oldukça önemlidir. ✔ Gufran ismi caiz olmayan, sakıncalı isimler listesinde geçmemektedir. Yinede isim koyarken Gufran isminin anlamını gözden geçirin! Gufran isminde bulunan harflerin ,alfabede karşılık gelen sıra numaralarının toplamı, isminizin numeroloji sayısını vermektedir. G sekizU yirmi beşF yediR yirmi birA birN on yediTOPLAM 79 BENZERLİK Gufran isminde bulunan harf sayısı altı, hece sayısı ikidir. Aşağıdaki gruplar halinde bulunan isimler özel bir yazılım sayesinde cinsiyet ve ses uyumu bakımından en yakın olanları bir araya dört harfi ses uyumu olan isimlerEfran , AfranSon üç harfi ses uyumu olan isimlerŞükran , Nuran , Baran , Turan , Duran , Ümran , Hicran , Devran , İmran , Kamuranİlk ve son iki harfi ses uyumu olan isimlerGurban , Gulan , Gujanİlk ve son harfi ses uyumu olan isimlerGökhan , Gülcan , Gülten , Gülşen , Gülseren , Gülhan , Gülçin , Gürkan , Gülistan , Gülsen YORUMLAR Yorum
Ölüm anında ve ölümün gerçekleşmesinden sonra nasıl hareket edilmelidir? Ölen bir Müslüman’ı yıkamak, kefenlemek, cenaze namazını kılıp defnetmek Müslümanlar için farz-ı kifâyedir. Kişinin ölüm anı, dünya hayatından ebedi hayata irtihalinin dünyadaki son anlarıdır. Bu anlarda kişinin muhtazarın yanında olup aşağıdaki hususların dikkatle yapılması gerekir Ölüm anı yaşayan kişiye muhtazara yönelik davranışlar Ölüm anında sekerat hâlinde olan kişiye nazik ve kibarca seslenilmelidir. Rahatsız edici bir ortam oluşmamasına azami dikkat edilmelidir. Muhtazarın yanında bulunanlar saygı ve hürmette kusur etmemelidir. Muhtazarın yanında bulunanlar saygı ve hürmette kusur etmemelidir. Eğer ortam müsait ve uygunsa hakların helalliği dilenir; kendi haklarının helal edildiği tebliğ edilir. Kur’an okuyup dua edilmelidir, muhtazarın yanında Yâsîn ve Ra’d surelerini okumak müstehaptır. Dünyanın geçici, ahiretin ise ebedi yurt olduğunu, Allah sonsuz rahmet ve merhamet sahibi, bağışlayıcı olduğu hatırlatılıp ölüm anındaki korkunun azaltılması sağlanır. Ölüm anının yaklaştığı hissedildiğinde muhtazarın sevdiği bir kişi tarafından sakin ve latif bir sesle kelime-i tevhid ve kelime-i şehadet cümlelerinin tekrarlanması ve hatırlatılması gerekir. Ona “Sen de söyle.” denmemeli, sadece yanında kelime-i tevhid ve kelime-i şehadet okunmalıdır. Bir hadîs-i şerifte “Kimin son sözü lâ ilâhe illallah’ olursa, o kişi cennete girer.” Ebû Dâvûd, Cenâiz, 16 buyurulmuştur. Ölümü yaklaşmış kişiye kelime-i tevhid telkin edilmesi sünnettir Müslim, Cenâiz, 1. Bu telkin, tövbeyi de içine alacak şekilde yapılabilir. Ölüm anında bulunan kişinin kıbleye çevirilmesi Ölüm anı yaklaşan kişinin eğer mümkünse sağ tarafına doğru gelecek şekilde yüzünün kıbleye doğru döndürülmesi müstehaptır. Eğer kişiyi çevirme imkânı yoksa, sırtına veya ensesine yastık koyup yüzü ve ayaklarının kıbleye bakacak şekle getirilmesi sağlanır. Eğer bu şekillerde çevirmek ve hareket ettirmek mümkün değilse, kişinin en rahat edeceği şekilde bırakılması daha iyi olur. Ölüm anının şiddetlenme durumu Ölüm anında kişi kendinden geçmiş ya da çevresini tanımıyor olabilir. Yakınları buna hazırlıklı olmalıdır. Ölüm anında susama hâli haricinde bacaklardan yukarı doğru gelen bir hâlsizlik de sıkça müşahade edilen durumlardan biridir. Kişinin ölüm anında çok şiddetli susaması olabilir. Onun için de ağız ve dudaklarının sulandırılması ve kuruluğun giderilmesi tavsiye edilir. Ağrıların azaltılması için gerekli sağlık önlemleri alınır. Ölüm anından sonra meyyit henüz uzanmış durumda iken yapılması gerekenler Ölenin vücudu sertleşmeden önce hafifçe çenesinin bez türü bir iple bağlanması, gözlerinin kapatılması, elleri, ayakları ve kollarının düz bir şekle getirilmesi gerekir. Ayakların tekrar açılmaması için baş parmakları uygun bir şekilde iple bağlanabilir. Bunları yapan kişi şu duayı da okuyabilir “Bismillâhi alâ milleti resûlillâh. Allâhümme yessir aleyhi emrehû ve sehhil aleyhi mâ badehû ve esidhu bi-likâike vecal mâ harece ileyhi hayren mimmâ harece anhü = Allah’ın adıyla ve Resûlullah’ın dini üzere… Ey Allahım, onun işini kolaylaştır ve sonrasında güçlük gösterme. Onu, cemalinle mutlu eyle. Gittiği yeri, ayrıldığı yerden daha hayırlı eyle.” Ölümün gerçekleşmesinden sonra meyyitin elbisesi çıkartılır; üzeri temiz bir örtü ile kapatılır. Ölümün gerçekleşmesinden sonra meyyit yıkanana kadar onun yanında Kur’an okunmaz. Zira mekruhtur. Fakat başka bir odada yüksek sesle okumak mekruh olmadığı gibi; ölünün bulunduğu odada içinden Kur’an okumakta da bir sakınca yoktur. Yukarıda belirtilen hususlar mümkün değilse, imkân dâhilinde olabilecek şeyler uygulanır. Cünüp, hayız, ve nifas hâllerinde olanların, ölünün yanında olmaması gerekir. Meyyitin yakınları, ölümün gerçekleştiğini, defin ve yıkama ile ilgilenecek kişileri, geciktirmeden bize hızlıca bildirmelidirler. Eğer yıkama, defin ve sair işlemlerin başlanmasına resmî makamlarca henüz müsaade edilmemiş ise resmî makamların izninin beklenmesi gerekir. Vefat edenin yıkanması ve defne hazır hâle getirilmesi Meyyitin ölünün yıkanması Ölen erkek veya kadını, bedenleri örtülecek şekilde kefenlemek farzdır. İnsanın ölüsü de saygıya layıktır. Bu saygı bir yönüyle, ölünün yakınlarına bir teselli mahiyeti taşıdığı gibi ölümün hiçlik olmadığını anlatmak amacına da yöneliktir. O ölmüştür, fakat yine insandır; bu dünya açısından ölmüştür, fakat başka bir âlem için yeniden doğmuştur. Ölünün âdeta yeni doğmuş bir çocuk gibi yıkanması, bir yönüyle bu yeniden doğuş olayını sembolize etmekte, bir yönüyle de bu fâni yolculuğun yani dünya hayatının kendisi üzerinde bıraktığı kir, toz ve bulaşıkları gidermeyi temsil etmektedir. Bu yıkamanın ardından, yeni doğan çocuğa giydirilen zıbın misali kefene sarılır ve büyük bir ihtimamla beşiğine indirilir. Bir ölüyü ona en yakın olan biri veya takva sahibi güvenilir bir kimse yıkamalıdır. Meyyitin yıkanmasi farz-ı kifâyedir. Yanmış, boğulmuş, şişip dağılmış olanlara abdest aldırmaya gerek yoktur; üzerilerine sadece su dökmekle yetinilir. Ölmüş bir Müslüman’ın başı ile beraber vücudunun çoğu bulunuyorsa yıkanır, kefenlenir ve namazı kılınır. Fakat başsız olarak yalnız vücudun yarısı bulunsa veya gövdesinin çoğu kaybolmuşsa yıkanmaz, kefenlenmez ve üzerine namaz kılınmaz. Bir beze sarılarak gömülür. Cenazenin gereksiz ve sebepsiz yere geciktirilmemesi için meyyitin bir an önce yıkanması, kefenlenip hazırlanması müstehaptır. Erkek meyyitleri erkekler, kadın meyyiteleri ise bayan yıkayıcıların yıkaması gerekir. Yıkayan kişiler abdestli olmalıdır. Ölü doğan çocuk örtü ile örtülüp defnedilir. Yıkanmasına gerek yoktur. Yıkanmanın mümkün olduğu kadar kapalı bir alanda gerçekleştirilmesi gerekir. İmkân dâhilinde meyyitin ayakları Kıbleye doğru olarak teneşire sırt üstü yatırılır. Cenaze yıkanan yere güzel kokular konulur. Gerekli sabun ve temizlik maddeleri hazırlanmalıdır. Meyyitin göbek ile diz altı arası örtülür. Avret mahalli eldiven veya bez kullanılarak örtünün altından temizlenir; daha sonra namaz abdesti gibi abdest aldırılır. Yıkama niyet ve besmele ile başlanır, “Gufrâneke yâ Rab = Artık senin af ve mağfiretinle baş başa, sen onu bağışla ey rahmân olan Allah.” duası ile devam edilir. Meyyite abdest aldırılması Niyet ve besmeleden sonra meyyite abdest aldırılır. Abdest aldırmaya yüzden başlanır. Ağız ve buruna su verilmez. Dudakların içi ve dışı, burun delikleri, göbek çukuru parmakla veya parmağa sarılan bezle mümkün mertebe silinir. Ondan sonra elleri ve kolları yıkanır. Sahih olan görüşe göre başı da meshedilip, ayakları geciktirmeksizin yıkanır. Böylece ölüye abdest aldırılmış olur. Üzerine namaz farz olmayan çocuklara abdest aldırılması gerekmez. Abdest aldırıldıktan sonra meyyitin üzerine ılık su dökülür. Meyyitin önce sol tarafa yatırılıp sağ tarafı, sonra sağ tarafa yatırılıp sol tarafı yıkanır. Bu üç kere tekrar edilir. Bundan sonra meyyit hafifçe kaldırılır. Bu kaldırışta cenaze, yıkayan kişinin göğsüne, eline veya dizine dayandırılır. Sonra karnı hafifçe ovulur. Bir şey çıkarsa su ile yıkanıp giderilir. Yeniden abdest verilmesine ve baştan yıkanmasına gerek yoktur. Yıkama işleminden sonra meyyit havlu ile kurulanır. Cenaze yıkanırken pamuk kullanılmaz. Saçlar taranmaz, kesilmez, vucudun diğer bölümlerindeki kıllar da temizlenmez. Vefat durumunda dikkat edilecek hususlar Meyyitin kefenlenmesi Ölen erkek veya kadını, bedenleri örtülecek şekilde kefenlemek farzdır. Kefen, cenazenin yıkanıp kurulanmasından sonra sarıldığı bez demektir. Bu bez, bir yönüyle ölünün bedenini örtme görevi gördüğü gibi, bir yönüyle de insanın bu dünyadan bir şey götüremeyeceğini, doğduğu gibi çıplak ve sade gideceğini temsil etmek üzere yensiz, yakasız ve dikişsiz sade bir bezdir. Kefenin beyaz pamuk bezinden olması faziletlidir. Kefen olarak kullanılacak bez çok basit ve adi olmayacağı gibi şatafatlı olmamasına da dikkat edilmelidir. Kefen dürülürken koku sürülmesi âdettir. Erkek için kefen şekli; Lifâfe Tüm vücudu örten üç kat bezdir. Etrafı dikişsiz olup, yensiz ve yakasızdır. Baştan ayağa kadar uzanır. Baş ve ayak taraflarından düğümlenir. Bu bakımdan izârdan biraz daha uzundur. Kamis Gömlek şeklindedir. Bel üstü için örtülür, boyun kısmından ayaklara kadar uzanan gömlek yerinde bir bezdir. İzâr Etek şeklindedir. Eteklik yerinde, baştan ayağa kadar uzanan bir bezdir. Bayan için kefen şekli; Erkeklerde bulunması gerekli olan üç örtüye ilavaten iki örtü daha vardır. Başörtüsü Göğüsten karına kadar olan ve göğüsü örten bez parçası Buraya kadar anlatılanlar, sünnet üzere kefenleme için gereken bez parçalarının sayısıdır. Kefen-i sünnet Bu sayıda bez parçası bulunamazsa, erkek için izâr ve lifâfe; kadın için bu ikisine ilaveten bir başörtüsü olursa, bu da yeterlidir. Kefen-i kifâye Bu kadarı da bulunmazsa gerek erkek, gerek kadın için sadece bir kat bez bulunabilirse, ölü bu tek parça beze sarılır. Kefen-i zarûret Önce lifâfe tabut içine veya hasır/kilim gibi bir şey üzerine yayılır. Onun üzerine izâr serilir. Sonra da ölü, kefen gömleği içinde izârın üstüne konur. Ölü erkek ise, izâr önce soluna, sonra da sağına getirilerek sarılır, sonra lifâfe de aynı şekilde sarılır. Açılmasından korkulursa, kefen bir kuşak ile de bağlanabilir. Ölü kadın ise, saçları ikiye ayrılarak kefen gömleği üzerinden göğsü üzerine konulur ve üstüne, yüzünü de örtecek şekilde baş örtüsü konur. Sonra üzerine izâr sarılır ve izârın üzerinden göğüs örtüsü bağlanır. Daha sonra lifâfe sarılır. Göğüs örtüsü lifâfeden sonra da bağlanabilir. Cenaze namazına hazırlık ve cenaze namazı hakkında özet hususlar Cenaze namazının fıkhi hükmü Cenaze namazı farz-ı kifâyedir. Cenaze namazına hazırlık Cenaze namazı mescitlerin avlusunda kılınır ve cenaze ön tarafta olur. Bayanlar erkeklerin gerisinde durarak cenaze namazına katılabilirler. Cenaze namazına duran cemaatin ayakkablarını Hanefî mezhebine göre çıkartmaları gerekmez. İmkân dâhilinde meyyitin yüzünün Mekke’ye dönük bir şekilde bulundurulması ve o şekilde namazın düzenlemesinin yapılması tavsiye edilir. Cenaze namazı ayakta kılınır. Cenazede meyittin cinsine göre niyet edilir. Cenaze namazının kılınışı Cenaze namazı dört tekbirden oluşur. Birinci tekbirde subhânke duası “ve celle sanâük” kısmı ile birlikte, ikinci tekbirde salli ve bârik duaları, üçüncü tekbirde cenaze namazı duası okunur. Bu duayı bilmeyenler dua mahiyetinde Fâtiha suresini okur. Dördüncü tekbirden sonra selam verilir. Cenaze çocuksa ve canlı doğduktan sonra öldü ise cenaze namazı kılınır. Çocuk canlı olarak doğmadı ise, cenaze namazı kılınmaz. Cenaze namazın kılınma zamanı Güneş doğarken, batarken ve tam gün ortasında bulunurken cenaze namazı kılınması mekruhtur, kılınırsa iadesi gerekmez. Lakin bu vakitlerde defin mekruh değildir. Cenazeye saygı Cenazeye gerekli saygı ve hürmetin gösterilmesi gerekir. Elbiseler bayram havasında olmamalıdır. Allah’a isyan anlamını içerecek şekilde dövünüp, saç baş yolmamak ve yersiz sözler söylememek şartıyla cenaze için kalben kederlenmek ve göz yaşı dökerek ağlamak doğaldır ve bu günah değildir. Ölü, kendisi sağlığında vasiyet etmedikçe, arkasından ağlayanlar yüzünden kabrinde azap çekmez. Defin Cenazenin taşınması Cenazeyi teşyî etmek, yani arkasından mezara kadar gitmek sünnettir. Bunda büyük sevap vardır. Hatta akraba veya komşulardan olup iyi hâliyle bilinmiş kişilerin cenazesini teşyî etmenin nafile namazdan daha faziletli olacağı söylenmiştir. Cenazenin taşınmasında sünnet olan şekil, dört kişinin dört taraftan cenazeyi yüklenmesidir. Her bir taraftan sırayla yüklenip onar adım, toplam kırk adım götürmek müstehaptır. Cenaze önce ön taraftan sağ omuza, sonra ayak tarafından sağ omuza alınır. Sonra yine ön taraftan bu defa sol omuza, sonra arka taraftan sol omuza alır. Her bir omuzlamada onar adım yürünür. Cenazeyi takip edenlerin, cenazenin arkasından yürümeleri daha faziletli olmakla birlikte, önden yürümekte de bir sakınca yoktur. Cenazeyi yaya olarak takip etmek binitli olarak takipten daha faziletlidir. Eğer binitli olarak takip edilecekse, cemaati rahatsız etmemek için ya en önden gitmek ya da cemaatin arkasından gelmek uygun olur. Cenaze vakar içinde izlenmeli, cenaze ve üzüntü ortamına uygun düşecek şekilde davranılmalı, gerekmedikçe konuşulmamalıdır. Yapılacak iş, dua, tefekkür ve tezekkür etmektir. Cenaze toprağa konulmadan önce oturulmaması; cenaze toprağa konulduktan sonra ise, ayakta kalınmaması uygundur. Mezarlık, duruma göre bir insan boyunda ortalama 150 cm derin ve 100 cm geniş olabilir. Cenaze toprağa koyulurken Cenaze kıble tarafından kabre indirilir, sağ yanı üzerine kıbleye döndürülür ve kefen üzerinde bağ varsa çözülür. Cenazeyi kabre koyan kişiler “Bismillâhi ve alâ milleti resûlillâh = Allah’ın adıyla ve elçisinin dini üzere” derler. Cenazeyi kabre koyacak kişilerin sayısı ihtiyaca göre değişir. Meyyiti sağ tarafına yatırıp, yüzünün Mekke’ye çevirilmesi sağlanır. Meyyit toprağa indirilirken indirenlerin, “Bismillâhi ve alâ milleti resûlillah” cümlelerini söylemeleri müstehaptır. Bayanların toprağa indirilmesinde yakınlarının indirmesi tavsiye edilir. Definde bulunan kişilerin kabir üzerine üç avuç toprak atarak birinci defada “Sizi bundan topraktan yarattık.”, ikincisinde “Sizi tekrar toprağa iade edeceğiz.”, üçüncüsünde de “Sizi bir kez daha topraktan çıkaracağız.” demeleri müstehaptır. Mezarın iki karış yükseltilerek tümsek hâle getirilmesi de menduptur. Kabrin gereksiz masraflı ve şatafatlı yapılardan olmaması gerekir. Kabirlerin temiz tutulması gerekir. Mezarın kapatılması Cenazenin defni üzerinden bir süre geçtikten sonra, orada Kur’an okumak bazı toplumlarda hoş karşılanmıştır. Genellikle Mülk, Vâkıa, İhlâs, Felak ve Nâs sureleri, sonra Fâtiha ile Bakara suresinin ilk beş ayeti okunur. Sevabı da cenazenin ve diğer müminlerin ruhlarına bağışlanır. Ölünün bağışlanması için dua edilir ve yavaş yavaş cemaat dağılır. Peygamberimiz bir cenaze gömüldükten sonra bunları yapmamakla beraber hemen dönmez, bir müddet mezarı başında bekler ve cemaate şöyle derdi “Kardeşiniz için yüce Allah’tan mağfiret isteyiniz ve kendisine sükûnet vermesini dileyiniz. O şimdi sorguya çekilmektedir.” Ebû Dâvûd, Cenâiz, 67-69 Ölünün velisi, ölünün gömülmesinin ertesi gününden başlayarak yedinci gününe kadar, imkânı ölçüsünde fakirlere sadaka vermeli ve sevabını ölüye bağışlamalıdır. Bu bir sünnettir. Bunu yapamazsa iki rekât namaz kılarak sevabını ölüye bağışlar. Ölü sahiplerinin ölümün birinci, üçüncü günlerinde veya haftasında yemek vermeleri konusunda herhangi bir sünnet veya tavsiye bulunmamaktadır. Bununla birlikte, ölü sahiplerine eziyet olmamak, gereğinden fazla önemsememek yani bunu dinî bir görev saymamak şartıyla ve daha ziyade fakirlerin doyurulmasına yönelik olarak bu zamanlarda yemek verilebilir. Komşuların ilk üç gün içerisinde, ölü sahipleri için yemek hazırlayıp getirmeleri, yaygın olarak yapılan güzel âdetlerdendir. Taziye Ölülerin yâd edilmesi Peygamber Efendimiz ”Ölülerinizin güzel işlerini yâd edin, kötü taraflarını dile getirmeyin.” Tirmizî, Cenâiz, 34 buyurarak, ölmüşlerimizi hayırla anmamızı, iyi taraflarını ön plana çıkarmamızı tavsiye etmiştir. Taziye sözleri ve süresi Taziye, ölünün yakınlarına mümkün olduğunca teselli edici, rahatlatıcı sözler söylemek ve üzüntüsünün paylaşıldığını göstermekten ibarettir. Çoğunlukla “Allah size güzel sabırlar ihsan etsin ve mükâfatını versin.”, “Başınız sağ olsun! Allah geride kalanlara ömür versin!” gibi sözler söylenir Taziye süresi, aynı yerde yaşayanlar için üç gündür. Taziyenin üç gün içinde yapılması müstehaptır. Ölü sahipleri normal hayata daha çabuk dönebilsinler diye, üç günden sonra taziyede bulunmak mekruh kabul edilmiştir. Cenaze kavramları ve anlamları Cenaze ölü, tabut veya teneşir Muhtazar son nefesine yaklaşmış ve ölmek üzere olan kişi Meyyit çoğulu mevtâ ölen kişi Teçhiz ölü için genel olarak yapılması gereken hazırlıklar Gasil ölünün yıkanması Tekfin ölünün kefenlenmesi Teşyî ölünün tabuta konulup musallâya yani cenaze namazının kılınacağı yere ve namazdan sonra kabristana taşınması Defin ölünün kabre konulması Telkin muhtazarın yanında kelime-i tevhid ve kelime-i şehadet okunması; definden sonra, sorulması muhtemel soruları ve cevapları ölüye hatırlatma konuşması Taziye ölünün yakınlarına başsağlığı dilenmesi
gufraneke ya rahman ne demek