Farklılıklarasaygı: Farklılıkları zenginlik olarak görebilmektir. Farklılıklara saygı: İnsanı doğuştan gelen değerlerine göre kabullenmektir. Bir insan; hangi dinden, milletten, renkten, coğrafyadan, dilden, düşünceden ve anlayıştan olursa olsun öncelikle insan olduğunun algılanması gerekir.
12Mart İstiklal Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü Aziz Türk Milleti'nin bağımsızlığına ve kutsal değerlerine olan inancını destanlaştıran İstiklal Marşı'mızın Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilişinin 101.
Geriyedoğru kadraja girmiş yoğun bir katılımcı kalabalığı dikkat çekiyor. Türk Telekom’un 2014’te Türkiye’deki internet okuryazarlığı artırma hedefiyle hayata geçirdiği “İnternetle Hayat Kolay (İHK)” projesinin 3. Ulusal Koordinasyon Toplantısının
Haberler- Fakültemizin 2019-2020 Eğitim Dönemi Mezuniyet Töreni Gerçekleşti
11Mar.2020 - DİDEM ÖZDEMİR adlı kişinin Pinterest'te 240 kişi tarafından takip edilen "İSTİKLAL MARŞININ KABULÜ" panosunu keşfedin. okul, eğitim, okul öncesi hakkında daha fazla fikir görün.
3VY7. 12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü ile İlgili Öğretmen Konuşması Değerli Konuklar, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u anma programı münasebetiyle sizlerle birlikte olmaktan duyduğum mutluluğu öncelikle ifade ederek sözlerime başlamak isterim. Bayrağımız ve onun istiklalini ebedileştiren bir manzume olan istiklal Marşı, kuşku yok ki ulusumuzun ruhunu, tarihini ve ideallerini yansıtan hiçbir zaman ölmeyecek ve mütemadiyen yaşayacak olan mukaddes kavramlardır. İstiklal Marşı’nı anlayabilmek ve kavrayabilmek için, öncelikle Mehmet Akif’i çok iyi bilmek, onun tüm hatlarıyla benliğinde muhafaza ettiği, “milli mücadele ruhunu” üst seviyede tanımak ve bu ruhu, hakkı ile hissetmek şarttır. İstiklal savaşı, kuşku yok ki Türk ulusunun ölüm kalım harbi olmuştur. Böyle zamanlarda uluslar kendilerini var eden ve ayakta tutan esas değerlerin farkına varırlar. Vatan, ulus, hürriyet gibi mefhumların kıymeti, barış zamanlarında pek fazla anlaşılamasa da milletlerin zorlu süreçlerden geçtiği bilhassa savaş zamanlarında bunların ne denli önemli değerler oldukları bir kez daha üstelik tüm hassasiyetiyle anlaşılır ve idrak edilir. Bu kavramlar, o denli mühimdir ki, onlar olmadan adeta yaşamak imkânsızdır. İşte bu sebeplerde n dolayı uluslar bunlar uğruna gerektiğinde ölümü bile göze alır. Zira bu kavramlar uğurlarına, binlerce hatta yüz binlerce insan şehit ve gazi olduğu içindir ki bunlara mukaddes bir anlam atfedilmiştir ve toplumlar bunları bu şekilde kabul etmiş ve yüreklerinde gençler! Mazide yaşayan şanlı atalarımız, şehit dedelerimiz bize, bu güzel vatanı miras bıraktı. Bundan ötürü bizler de, gelecek kuşaklara bu kutsal emaneti en güzide bir şeklinde taşımak zorundayız. Unutmayınız ki, omuzlarınızda atinin sorumluluğu bulunmaktadır. Bu sorumluluğu taşımak ise öyle sanıldığı kadar kolay değildir. Keza çalışmak ister, gayret ister ve yeri geldiğinde ise fedakârlık ister. Bu sebeple bizden sonraki kuşaklara güçlü ve refahın hakim olduğu bir memleket bırakmak ve atalarımızdan intikal eden mirası geleceğe emanet olarak aktarmak için, çok ana çok çalışmalıyız. Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı’nda Türk ulusunun neden savaştığını, neye inandığını açık bir şekilde anlatmıştır. Çanakkale savaşını yazdığı bir şiirle anlatan, anlatmakla da kalmayıp adeta destanlaştıran Akif, Topyekûn milli mücadelenin yaşandığı Kurtuluş Savaşı’na da İstiklal Marş’ımızı armağan etmiştir. İstiklal Marşı hem Türk uslunu hem de Mustafa Kemal’i mükemmel bir surette anlatan bir destan vatan ve ulus sevgisinin, bağımsızlık ve hürriyet aşkının en veciz ve en seçkin ifadesi olan İstiklal Marşı’nı bize hediye olarak sunan milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u ve bu güzel şiiri emperyalizme karşı ölüm - kalım savaşı vererek sonunda başarıya ulaşmış bir millet adına İstiklal marşı olarak oy birliği ile kabul eden başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere I. TBMM üyelerimizi saygıyla anıyor ve şükranlarımı – En Kapsamlı Atatürk Sitesi tarafından muhtelif TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Konulu Ders Kitapları ve Çeşitli Belirli Günler ve Haftalar ile İlgili kitaplardan derlenerek oluşturulmuştur. - Okuma Sayısı Bu yazı 38328 defa okunmuştur.
İstiklal Marşımız, dağılmak üzere olan bir milletin, darmadağın edilmiş bir vatanın yeniden doğuşu, şahlanışı ve her dizesini hissederek, gözleri dolarak okuduğu bir bağımsızlık destanıdır. Dağılmaya başlamış, girdiği savaşlarda yenilen bir halkın yeniden diriliş öyküsüdür. İçerdiği cümleler bakımından, gerek halka moral ve motivasyon veren gerek dünyaları alsalar bile tek bir toprak parçasını dahi yabancılara vermemesini bu halka öğütleyen bir “derstir.” Türk milletinin savaşma arzusu, bağımsızlığına olan düşkünlüğü dünyanın her tarafından bilinmektedir. Birinci Dünya Savaşı sonrasından ordumuz yenik düşmüş, moral olarak çökmüş ve dağılmak üzereydi. [renkbox baslik="İlber Ortaylı Kimdir? Hayatı ve Eserleri" link=" resim=" renk="mavi" yenisekme="evet"][/renkbox] İstiklal Harbi sürerken 1921 yılında bir güfte yarışması yapıldı. 724 şiirin katıldığı yarışma kazananı Mehmet Akif Ersoy'un kaleme aldığı dizeler oldu. O dönem Burdur milletvekili olarak görev yapan Ersoy, kendisine verilen ödülü kabul etmeyerek bu yüce eseri Türk ordusuna armağan etti. İstiklal Marşı'nın Genel Özellikleri Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, her milletin kendine özgü bir bayrağı, kültürü, gelenekleri, dili ve marşı vardır düşüncesiyle Türk milletine özgü bir marş yazılmaya karar verildi. Mehmet Akif Ersoy'un kaleme aldığı şiir, İstiklal Marşımız olarak kabul edildi. Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un, "Bu marş artık benim değildir, o Türk Milleti'nindir" diyerek, kendi eserlerini topladığı Safahat adlı eserinde yayınlamadığı bir şah eserdir İstiklal Marşımız. Milli marşımızın genel olarak yapı, beste ve dil özellikleri şu şekildedir; Verdiği ana düşünce vatanımızı, milletimizi ve bayrağımızı sevmemiz; bağımsızlık uğruna canımızı seve seve feda etmemiz gerektiğidir. Konu bakımından lirik ve epik şiir özelliğindedir. Türk halkının ve askerinin genel özellikleri olan sağlamlık, güven, kuvvet ve sadelik duygularını yansıtır. Şiiri kaleme alan şair olan Mehmet Akif Ersoy'un asıl mesleği veterinerliktir. Bestecisi Osman Zeki Üngör'dür. Kabul ediliş tarihi 12 Mart 1921’dir. Edebi türü bakımından şiirdir. Biçim özelliği manzume nazım birimi 9 dörtlük, 1 beşliktir dörder mısralık dokuz birim, beş mısralık bir birim. Fa i la tün // fe i la tün // fe i la tün // fe i lün aruz ölçüsünde yazılmıştır. Şekil özelliği açısından nazımdır. 10 kıta, 41 beyitten oluşur. Son kıtası beş mısra olmak üzere, dörderli kıtalardan meydana gelmiştir. Aruz ölçüsü ile yazıldığı için tüm mısraları tam kafiyelidir. Her satırında belirtilmek istenen ana düşünceyi uygun vurgulamalar yapılmıştır. Söz sanatlarının fazlasıyla kullanıldığı bir şehirdir. İstiklal Marşı'nın Tarihçesi Büyük Millet Meclisi açıldıktan sonra bile Türk ordusu hala bu topraklardaki yabancı düşman kuvvetleriyle savaşmayı sürdürüyordu. Yunan işgal ordusu neredeyse Ankara'ya kadar gelmiş ve daha da ilerlemek için elinden geleni yapıyordu. Marşlar, bir milletin milli benlik duygularının gelişmesine yardımcı olan, yılgınlık ve bitkinlik sendromu gösterdikleri sırada onlara moral aşılayan edebi eserlerdir. Yüzyıllardır bu görevlerine devam etmişlerdir. Tam da o günlerde, Anadolu halkını cesaretlendirecek, ümitsizliğini yıkarak kalplere umut dolduracak bir milli esere ihtiyaç vardı. Ve bu amaçla da bir yarışma düzenlendi. Yarışmayı Milli Eğitim Bakanlığı o dönemdeki adıyla Maarif Vekaleti düzenlemişti. Kazanan kişiye verilecek ödül 500 Türk lirası olarak belirlenmişti. O zaman çok büyük bir miktardı. Yarışmaya ülkenin çeşitli bölgelerinden tam 724 eser katılmıştı. Dönemin iletişim zorluklarını göz önünde bulundurursak, böyle bir yarışmaya o günlerde tam 724 eserin gönderilmiş olması başlı başına bir başarı öyküsüdür. Bu 724 şiirden 6 tanesi beğenilerek seçilmiş ve milletvekillerine dağıtılmak için meclis matbaasında basılmaya gönderilmiştir. Dönemin Maarif Vekili yani Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver, Mehmet Akif Ersoy’un hiçbir eserinin bu yarışmada olmadığını görünce kendisinden rica ederek yarışmaya katılmasını istemiştir. M. Akif Ersoy ise kendisinin zaten milletvekili olduğunu belirterek böyle bir yarışmaya katılmayacağını belirtmiş ve ardından eklemiştir, "Eğer isterseniz size ayrıca bir şiir yazar gönderirim." demiştir. Verdiği bu söz üzerine evine kapanan Ersoy yaklaşık 2 gün süren uğraş sonucunda, "Kahraman Ordumuza İthaf" adını verdiği şiiri, Hamdullah Suphi Tanrıöver'e teslim etmiştir. Adından da anlaşılacağı gibi, İstiklal Marşı’mızın ilk adı; “Kahraman Ordumuza İthaf” tır. Ersoy'un eseri derhal Meclis Matbaası'na gönderilmiş ve böylece basılması planlanan eser sayısı 7'ye çıkmıştır. Vekillerin oylaması sonucunda, Mehmet Akif Ersoy'un, "Kahraman Ordumuza İthaf" şiiri birinci seçilmiş ve hemen ardından bu eser Hamdullah Suphi Tanrıöver 'in seslendirmesiyle meclis kürsüsünde okunmuştur. Ortalık bir anda alkış tufanı ile çalkalanınca bir daha okunması teklif edilmiştir. Ve bu kahramanlık eseri bir kez daha coşkuyla okunmuştur. Dönemin milletvekilleri, bu destansı eser okunmaya başlanırken saygıdan ayağa kalkmış ve bitinceye kadar yerlerine oturmamışlardır. İstiklal Marşı'nın Kabulü Mehmet Akif Ersoy'un yazdığı, Hamdullah Suphi Tanrıöver'in seslendirdiği İstiklal Marşı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde okunduğu tarih 12 Mart 1921’dir. Alkışlar içinde Ersoy'un eseri Milli Marşımız olarak kabul edilmiş ve "İstiklal Marşı" adını almıştır. İstiklal, bağımsızlık demektir. Önce Bağımsızlık Marşımız gelmiş, kısa bir süre sonra da Bağımsız Türkiye Cumhuriyetimiz gelmiştir. İstiklal Marşı 12 Mart 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilmiştir. İstiklal Marşımızın kabul edilmesinin ardından birkaç gün sonra Meclis yetkilileri, ödül olarak belirlenen 500 lirayı Mehmet Akif Ersoy'a teslim etmek üzere kendisine haber yollamışlardır. Ancak milli şairimiz bu para ödülünü almayı reddederek "Ben müsabakaya girmedim ki, ödülü alayım" diye karşılık vermiştir. "Bu para ne benim hakkımdır, ne de bana aittir" diye ilave etmiştir. Meclis yetkilileri ısrar etmiş, bu parayı sizin için getirdik, tekrar götürüp hazineye koyamayız diye tekrarlamışlardır. Bunun üzerine Mehmet Akif Ersoy bu parayı alarak, bağımsızlık uğruna savaş cephelerinde gazi olan kahraman Türk askerlerinin tedavisi için bağışlamıştır. Ersoy daha sonraki yıllarını, yokluk içinde geçirmiş ve yokluk içinde hayata veda etmiştir. İstiklal Marşı'nın Dizeleri 10 Kıtası Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılan İstiklal Marşımız hem söylenişi, hem ezgileri hem de içerdiği anlamlar bakımından çok başarılı bir eserdir. 10 kıtadan oluşan, Türk milletinin kalbinde yer alan bu güzel eserin tüm dizelerine yazımızda yer vermek istiyoruz; Mehmet Akif Ersoy Kimdir? 20 Aralık 1873 tarihinde İstanbul’da dünyaya gelen Mehmet Akif Ersoy'un babası Fatih Medresesi müderrislerinden Mehmet Tahir Efendi'dir. Annesi ise Emine Şerife Hanım'dır. Arnavutluk'tan İstanbul’a yerleşen babası Tahir Efendi oğluna Mehmet Ragıf ismini vermiştir. Fakat daha sonra ailesi, yakın çevresi ve arkadaşları ona Akif demeye başlamış zamanla adı Mehmet Akif olarak kalmıştır. İlk öğrenimine Fatih’teki Emir Buhari Mahalle Mektebi'nde başlayan Ersoy, üç yıl sonra iptidai bölümüne geçmiştir. Bu sırada Fransızca ve Farsça derslerinin yanında babasından da Arapça öğrenmeye başlamıştır. Küçük yaşlardan itibaren başarılı, çok yönlü ve öğrenmeye açık özelliği ailesinin dikkatini çekmiştir. Ortaokulun ardından annesinin de yoğun isteği üzerine Mülkiye İdadisi’ne başlamıştır. Ancak 14 yaşındayken babasını kaybeden Ersoy, bir anda ailesinin ve evin tüm yükünü omuzlarında hissetmeye başladı. O dönem Fatih semtinde meydana gelen yangında evleri de zarar görünce bu defa yoksullukla mücadele etti. Bu olaylar yaşanırken Mülkiye İdadisi’ndeki eğitimine son verip yeni açılan sivil Veteriner Yüksek Okulu'na başlayarak Ziraat ve Baytar Mektebi'ne gitti. 1893 yılında bu okulu birincilikle bitirdi. 1913 yılına kadar Veteriner Müfettiş Yardımcılığı görevini yaptı. Memur hayatına devam ederken bir yandan da edebiyata olan ilgisiyle şiir kaleme almaya başladı. Servet-i Fünun ve Hazine-i Fünun dergilerinde şiir ve yazıları yayınlandı. Dini yönü ağır basan edebiyat anlayışını benimseyen Ersoy, dil olarak ise milli edebiyat tarzına karşı çıkıyordu. Ancak Kurtuluş Savaşı başladığında Balıkesir’de, Zağnos Paşa Camii’nde halkı coşturacak bir hutbe verdi. 1920-1923 Burdur milletvekilliği vazifesini sürdürdü. İşte bu dönemde milli marşımızın belirlenmesi için bir yarışmanın yapılacağı duyuldu. 500 liralık ödül verileceği için Mehmet Akif en başından beri yarışmaya katılmak istemiyordu. Ancak daha sonra gelen ısrarların da etkisiyle bir şiir kaleme aldı. Türk ordusuna ithaf ettiği şiir önce baş şairi olduğu Sırat-ı Müstakim’de ve Hakimiyet-i Milliye’de yayımlandı. 12 Mart 1921 Cumartesi, saat 1745’te Hamdullah Suphi Bey tarafından Millet Meclisi'nde okundu ve milli marşımız olarak kabul edildi. [renkbox baslik="İzmir’in İşgali 15 Mayıs 1919" link=" resim=" renk="gri" yenisekme="hayir"][/renkbox] İstiklal Madalyası Ödülü sahibi olan Ersoy, sağlık sorunları nedeniyle milletvekilliğinden istifa etti. Mısır Hıdivi Abbas Halim Paşa'nın davet üzerine Mısır'a gitti. Siroz hastalığına yakalanan isim daha sonra dönem dönem Türkiye'ye gelip gitti. En son 17 Haziran 1936’da tedavi olmak amacıyla İstanbul’a döndü. Ancak hastalığa daha fazla dayanamayan bedeni 27 Aralık 1936’da ruhunu teslim etti. Kabri İstanbul Edirnekapı Şehitliği’nde bulunmaktadır.
12 MART İSTİKLAL MARŞININ KABULÜ İLE İLGİLİ ŞİİRLER Bilindiği üzere “Vatan Şairi” olarak adını Türk tarihinin altın sayfalarına yazdırmış olan İstiklal Marşı Şairimiz Mehmet Akif Ersoy, milli bir marş için TBMM tarafından bir yarışma açıldığında ortaya konan para ödülü nedeniyle bu yarışmaya katılmak istemese de daha sonradan ödül şartının kaldırılması ile birlikte İstiklal Harbimizin adeta destanı olan o mükemmel şiirini sadece 48 saat gibi kısa bir sürede kaleme almış ve bu şiir TBMM’de tekrar tekrar okunarak alkış tufanları arasında 12 Mart 1921’de Türk İstiklal Marşı olarak kabul edilmiştir. İstiklal Marşımızın kabulü ile ilgili olarak kaleme alınmış en çok bilinen ve okunan popüler şiirler şunlardır Kabul Edildi İstiklal MarşıÇarpışıyordu yurdun dört yanında MehmetçiklerCan veriyordu milleti için birer birerNice ocaklar söndü yaşandı nice kederKanlarımızla başardık bizimdir bu zaferAlmıştık milletçe bu yurdu memleketiAnlatılmalıydı bu zafer bu ulu sevgiToplandı şairler yazmak için İstiklaliBütün vatandan yüzlerce şiir geldiMehmet Akif yazmıştı en güzeliniAma istemiyordu o ödülü hediyeyiPara için mi yazmıştı bu şiiriSadece vermek istiyordu millete en iyisiniAma Mehmet Akif kararından emindiBu marşa ödül verilmesi ona uygun değildiİşe koyuldu sonunda mecburen Hasan Basriİkna edecekti şiiri vermekte Mehmet Akif’iTBMM’de okunurken Akif’in şiiriHeyecanlandırdı dinleyen bütün MeclisiAyakta alkışladı bütün milletvekilleriAnlatıyordu bu şiir kazanılan zaferiMehmet Akif’in şiiri coşkuyla karşılandıBu yüce Türk Milletinin artık bir marşı vardıYankılanacaktı bu zafer unutturmayacaktı savaşıİnletecekti tüm yurdu inletecekti Türk HalkınıSahiplenmedi Akif bu şiiri yüce marşıMillete hediye ettiğini nasıl kendine alırdıKitabına da koymadı istese de yapamazdıÇünkü yüce milletin kalbine gömdü bu marşıYoktu bestesi marşını istiyordu Türk HalkıKemal Paşa duymuştu Üngör’ü Ankara’ya çağırdıUlu marşa güzel bir beste yazdıSevmişti Türk Halkı besteyi bağrına bastıEn sonunda marşımız bestesiyle hazırdıYıllarca ulusumuzun göğsünü kabarttıZor günlerde millete oldu moral kaynağıHer mısrasında milleti coşkuyla ayağa kaldırdıUğur Altay- İstiklâl Marşını DinlerkenBorazanbaşı, borazanbaşıAkşamları batan güneşe karşıAlışılmış bir ibadet gibiÇaldığınız o İstiklâl MarşıYıllardır her kulakta yer etmişGür nağmeleriyle tutanken arşıAz rastlanır bir huşu içindeAyakta dinleriz bütün çarşıHayal »gibi, vehim gibi bir şeySanki memleketin dağı taşıEn sadık bekçisi tarihiminKesilir ansızın şehit meçhul askerler mahşeriyleHatırlatır o yaman türkülerinden bilirizYemen Çölü’nü, Sarıkamış’ıKurduna kuşuna sor söylesinNeydi Türk’ün o günkü telâşı?Karalar giymiş AnadoluKan bir yandan, bir yandan gözyaşıSürmedi çok şükür okıyametGecenin birinde fecre karşıGüneşten evvel doğdu ufuktaMustafa Kemal’in altın Sıtkı TARANCI- İstiklâl Marşı'mızHer milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı. Kimisi yazılmış bilmem hangi krala; lorda, barona. Küçümsemem ama, benzetirim şişirilmiş bir balona. Marşımız kahramanlar destanı. Gönülden oku, benimse! İstiklali, hürriyeti, ruhu anlatır bu marş benimse. Milletin tarih ve ülküsünü bu nesle yansıtan değer. Dillerin, kalplerin coştuğu bu dizeler her şeye değer. Bir sestir o, Hakkı; istiklâli, direnci haykıran bir ses. Bütün zaferlerimizi, mısra mısra soluklayan nefes. Şahlandırır Milli Mücadele ruhunu, ortaya döker. Vatanıma saldıran köpeğin dişlerini kökünden söker. Bedir aslanına denk Mehmetin, Fatihin, Yavuzun sesi. Bu gönülden kükremeyi duyan hainin kaçar neşesi. Başka İstiklal Marşını Allah, bu millete yazdırmasın. Vatanımda düşmanlara kendi mezarını kazdırmasın. Necmi Ünsal- Mehmet AkifMarşın okunurken vatanın her bir ucunda,Bin meş'ale yanmakta, ilahı avucunda.Marşında bir umman kesilen devreye girdin!Mehmetçiğin imanını hep vecde getirdin!Yükseldiğin iklim, bulut ermez tepelerdir,Ruhundaki yıldız, güneşlerden eserdir!Duydukça coşar, vecde gelir marşını her yer!Gök kubbenin altında, kefensiz yatan erler!Ali Ulvi KURUCU- İstiklâl Marşı’mızÇekilen tetiklerden, kaynayan hedeflerden,Bir marş yarattı Akif, o yiğit yüreğindenBağımsızlık türküsü, kurtuluşun destanı,Bu ne yüce deyiştir, söyle yaşat günlerine şairce bir yüreğinden inançla söyleyelim, inlesin dağlar taşlar!Marşımızı söylerken, yücelir tüm talihimizin tersine döndüğünde,Saldıran bileklerin güçle büküldüğünde,İstiklâl Marşı doğdu, sonra da bestelendi,Milletçe bir ağızdan coşkuluca dirilişin ve yeniden doğuşun, .Şahlanan destanıdır o milli kan, bileğimizdeki güç,Bu ulusal sesleniş, bu ulusal bir övünç!Cesur ulusumuzun gönlüne doğdu bu marş,Bu bizim marşımızdır, söyle, haykır arkadaş!Bizlere güç vermekte birlikte söylendikçe,Yüreklice söyleriz, haykırırız erkekçe!Uğur Altay- 12 MART İSTİKLAL MARŞININ KABULÜ İLE İLGİLİ ŞİİRLER 12 Mart İstiklal Marşı'nın Kabulü ile İlgili Yazı- Okuma Sayısı Bu yazı 505981 defa okunmuştur.
Güncelleme Tarihi Mart 12, 2020 1432Oluşturulma Tarihi Mart 12, 2020 1432Özgürlük, bağımsızlık ve Milli Mücadelenin en önemli imgelerinden birisi olan İstiklal Marşı, kabulünün 99. yıl dönümünde unutulmadı. Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılan ve TBMM'de kabul edilen İstiklal Marşı, her yıl kabul edilişinin yıl dönümünde etkinliklerle gündemde yer alıyor. İşte, 12 Mart İstiklal Marşının kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'un hayatı hakkında detaylı bilgiler1/4İstiklal Marşı yazarı ve aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk milletvekilleri arasında yer alan Mehmet Akif Ersoy, Kurtuluş Savaşı sonrasında TBMM tarafından talep edilen İstiklal Marşı'nı hiçbir menfaat kabul etmeden yazmış ve Yüce Türk Milletine bağışlamıştır. 1921 yılında kabul edilerek İstiklal Marşı olarak ilan edilen marş, milli marş olarak yer almıştır. İşte, kabulünün 99. yılında 12 Mart İstiklal Marşı tarihi ve Mehmet Akif Ersoy'un hayatı hakkında bazı bilgilerİstiklal Marşı, Türkiye Büyük Millet Meclisinde 12 Mart 1921'de yapılan oturumda Türkiye'nin milli marşı olarak kabul Savaşı yıllarında ordudan bir istiklal marşı yazılması isteği gelmesi üzerine Maarif Vekaleti Milli Eğitim Bakanlığı 500 lira ödüllü bir yarışma açar. Bakanlık, yarışmaya gönderilen 724 şiirden 6'sını seçip bastırdıktan sonra milletvekillerine dağıtır. Ancak bu şiirleri yeterli bulmayan dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver, yarışmaya para ödülü olduğu için katılmadığını öğrendiği Burdur Milletvekili Mehmet Akif'e Ersoy bir mektup yazarak kendisinden yarışmaya katılmasını ister. Meclisin 12 Mart 1921'de Başkanvekili İstanbul Milletvekili Dr. Adnan Adıvar Bey başkanlığında yaptığı toplantıda, Mehmet Akif'in şiiriyle birlikte 7 şiir ele alınır. Tartışmalardan sonra İstiklal Marşı olarak kabul edilen Mehmet Akif'in şiiri, Meclis kürsüsünden Bakan Hamdullah Suphi tarafından okunur. Mehmet Akif ise para ödülünü almak istemez. Yarışmanın şartnamesi uyarınca almak zorunda olduğu belirtilince, Mehmet Akif, parayı “Darül Mesai” adlı bir yardım kurumuna bağışlar. Marşın kabulünden sonra Maarif Vekaleti bu kez beste yarışması açar. 24 müzisyenin katıldığı yarışmanın sonuçlanması savaş yüzünden gecikir ve Bakanlık, 1924 yılında oluşturulan özel bir komisyonun, Ali Rıfat Çağatay'ın bestesini “İstiklal Marşı” olarak belirlediğini duyurur. Ancak Çağatay'ın bestesinin Türk müziğinin etkisi altında olduğu gerekçesiyle 1930 yılında alınan karar uyarınca Osman Zeki Üngör'ün bestesi, “İstiklal Marşı” olarak AKİF ERSOY'UN HAYATIŞiirlerinde milli ve manevi duyguları ön plana çıkaran usta kalem Mehmet Akif Ersoy, Buhara'dan Anadolu'ya gelen bir ailenin kızı olan Emine Şerif Hanım ile Fatih Camisi medrese hocalarından Kosova doğumlu Mehmet Tahir Efendi'nin çocuğu olarak 20 Aralık 1873'te İstanbul Fatih'te dünyaya geldi. Babasının ebced hesabıyla doğum tarihine karşılık gelen "Ragif" adını verdiği Ersoy, arkadaşlarının ve annesinin daha kolay telaffuz edildiği için kendisine seslendiği "Akif" ismini benimsedi. Mehmet Akif Ersoy, ilk öğrenimine Fatih'te Emir Buhari Mahalle Mektebi'nde başladı, 1882'de Fatih Merkez Rüştiyesi'nde orta öğrenimine devam etti. Babasından Arapça dersi alan, aynı zamanda Fatih Camisi'nde Farsça derslerini de takip eden Ersoy, rüştiyedeki eğitimi boyunca Türkçe, Arapça, Farsça ve Fransızca dillerinde sürekli birinci oldu. Rüştiye yıllarında şiire merak duymaya başlayan ve şiir kitaplarına yönelen Ersoy'un okuduğu ilk manzum eser ise Fuzuli'nin "Leyla ve Mecnun"u oldu. Ersoy, rüştiyeyi bitirdikten sonra 1885'te dönemin gözde okullarından Mülkiye İdadisi'ne kaydoldu. Babasını 1888'de kaybeden Ersoy'un ailesi, ertesi yıl büyük Fatih yangınında evlerinin yanmasıyla yoksulluğa düştü. Usta şair, öncelikle meslek sahibi olmak ve yatılı okulda okumak istediği için Mülkiye İdadisi'ni bıraktı. Yeni açılan veteriner yüksekokulunda "Ziraat ve Baytar Mektebi"ne başlayan Ersoy, 1893'te mektebin baytarlık bölümünü birincilikle bitirdi. Okul yıllarında spora da ilgi gösteren Ersoy, başta güreş ve yüzücülük olmak üzere uzun yürüyüş, koşma ve gülle atma yarışlarına katıldı. 3/4İLK MATBU ESERİ 1893'TE YAYIMLANDI Mehmet Akif Ersoy'un şiire olan ilgisi, okulun son iki yılında giderek artarken, çeşitli gazete ve dergilerde şiirleri yayımlandı, bilinen ilk matbu eseri ise "Hazine-i Fünun" mecmuasında 1893'te yayımlanan bir gazel oldu. "Tophane-i Amire" veznedarı Mehmet Emin Bey'in kızı İsmet Hanım'la 1898'de evlenen ve 3 kız, 3 erkek çocuğu olan Ersoy'un oğullarından biri, henüz 1,5 yaşındayken vefat etti. Şiir yazarak ve öğretmenlik yaparak edebiyat alanındaki çalışmalarına devam eden Ersoy'un neşriyat alemine girişi, daha çok 1908'de "İkinci Meşrutiyet"in ilanıyla başladı. Ersoy, arkadaşları Eşref Edip ve Ebül'ula Mardin tarafından çıkarılan ve ilk sayısı 27 Ağustos 1908'de yayımlanan "Sırat-ı Müstakim" dergisinin başyazarı ŞİİRLERİNİ SAFAHAT'TA TOPLADI Şiirlerini 7 kitaptan oluşan "Safahat" adlı eserinde toplayan Ersoy, 1911'de yazdığı ilk bölümde Osmanlı toplumunun meşrutiyet dönemini, 1912'de yazdığı "Süleymaniye Kürsüsünde" adlı ikinci kitapta da Osmanlı aydınlarını anlattı. "Halkın Sesleri" adlı üçüncü bölümü 1913'te kaleme alan Ersoy, "Fatih Kürsüsünde"yi ise 1914'te yazdı. Yazar ve şair Ersoy, 1917 tarihli "Hatıralar" ile I. Dünya Savaşı hakkında görüşlerinin yer aldığı 1924 tarihli "Asım"ın ardından 7. bölüm olan "Gölgeler"i 1933'te tamamladı. Yoğun ısrarlar sonucu Kur'an-ı Kerim'i Türkçe'ye tercüme etmeyi kabul eden Ersoy, 6-7 sene üzerinde çalışmasına rağmen sonuçtan memnun kalmayarak imzaladığı anlaşmayı feshetti. Mehmet Akif Ersoy, "İstiklal Marşı"nı Türk milletine armağan ettiği için Safahat eserine koymadı. Vefatının ardından "Safahat" eseri Ömer Ziya Doğrul ve M. Ertuğrul Düzdağ tarafından yeniden basılan Ersoy'un, "Kur'an'dan Ayet ve Hadisler" ile "Mehmet Akif Ersoy'un Makaleleri" adlı çalışmaları da hayatını kaybettikten sonra okuyucuyla buluştu. BİRİNCİ MECLİS'TE MİLLETVEKİLİ SEÇİLDİBurdur Mebusu olarak Birinci Büyük Millet Meclisi'ne seçilen Ersoy, 1921'de Ankara Taceddin Dergahı'na yerleşti. İstiklal Marşı yarışmasına 500 lira ödül verileceği için katılmayan şair, Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey'in ricası ve arkadaşı Hasan Basri Bey'in teşvikiyle ikna olarak yazmaya başladı. Mehmet Akif Ersoy'un İstiklal Marşı, 17 Şubat günü Sırat-ı Müstakim ve Hakimiyet-i Milliye'de yayımlandı. Hamdullah Suphi Bey tarafından Meclis'te okunup ayakta dinlenen İstiklal Marşı, 12 Mart 1921'de "Milli Marş" olarak kabul edildi. Ersoy, ödül olarak verilen 500 lirayı hayır kurumuna bağışladı. Kurtuluş Savaşı ve zafer sonrası uzunca bir süre Mısır'da yaşayan ve orada Türkçe dersleri veren usta şair, 17 Haziran 1936'da tedavi için İstanbul'a döndü. Mısır'dan hasta ve yorgun olarak dönen Ersoy, hayatını kaybettiği 27 Aralık 1936'ya kadar Abbas Halim Paşa'ya ait Beyoğlu’ndaki Mısır Apartmanı'nın dördüncü katındaki dairede kaldı. İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy'un her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret edilen kabri Edirnekapı Şehitliği'nde bulunuyor
Okul öncesi eğitimde ve okul öncesi din eğitimi alanında 4 6 yaş Kur’an kurslarında çocukların milli değerlerimizi öğrenmeleri bizler için önemlidir. 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulü ile ilgili öğrencilerle çeşitli etkinlikler yapılarak İstiklal marşı şairimiz ,milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy hakkında bilgi verilerek İstiklal Marşı’mızın ilk iki kıtası çocuklarla birlikte okunabilir. Çocuklara İstiklal marşı’mızı ezberleme yarışmaları düzenlenebilir. İstiklal marşı’na karşı saygı göstermemiz gerektiği İstiklal Marşı’mızın bayrağımıza saygı olduğunu çocuklar öğrenir. 12 Mart İstiklal Marşı’mızın kabulü ile ilgili yapılacak etkinlikler için kullanılabilecek çeşitli boyama sayfaları sizlerle paylaşmak istiyoruz. 12 Mart İstiklal Marşı’mızın kabulü ile ilgili etkinlikler arasında hazırlanabilecek rozetler için çeşitli rozet şablonları paylaşmak istiyoruz. İstiklal Marşı’mızın kabulü ile ilgili boyamalar, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulü ile ilgili etkinlikler, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulü ile ilgili boyamalar, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulü, Türk bayrağı boyama, gibi konularda boyama sayfalarından yararlanılabilir.
12 mart istiklal marşının kabulü ile ilgili kolay çizimler